Bakanlar Kurulu’nda ‘paralel yapılanmanın 7 bin kişiyi dinlediği’ iddiası ele alındı. Hükümet Sözcüsü Arınç: “Konu soruşturma kapsamı içerisindedir. 107 klasörde 2 bin 280 kişinin dinlendiği anlaşılıyor. Dinlenen her şahıstan özür dilenmeli”
BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Paralel yapı”nının telefon dinleme iddialarına ilişkin, “Konu soruşturma kapsamı içerisindedir” dedi. Arınç, Bakanlar Kurulu sonrasında yaptığı açıklamada, toplantıda “Paralel yapılanmanın 7 bin kişiyi dinlendiğine ilişkin haberlerin” de ele alındığını söyledi. Arınç, şunları söyledi:
‘Hayali ihbar üzerine’
“Bir hayali ihbar üzerine 4 sayfalık selam ve tevhid terör örgütüyle ilgili bir soruşturma başlatarak, aldıkları hakim kararlarıyla bazı dinlemeler yapmışlar. Dosya ellerinden alındıktan sonra, yerlerine gelen savcılar tarafından ortaya çıkarılmış. Esas numarası 2011/762. Bu sadece bir soruşturma dosyasıyla ilgili olan, diğerleri üzerinde incelemeler devam etmektedir. Teslim alınan hard disklerin incelenmesinde, aynı zamanda mahkeme kararı alınarak, terörle mücadele şube müdürlüğünün yaptığı tape dökümleriyle de gazetelerde bir olay ortaya çıkmış bulunuyor.”
2 bin 280 kişi dinlendi
“Şu anda inceleme konusu yapılan 107 klasör var. 107 klasörde 2 bin 280 kişinin telefon numaraları da dahil olmak üzere dinlendiği anlaşılıyor. Bu klasörlerin 125’e de ulaşabileceği ve ismi bulunanların sayısının daha da artabileceği incelemeler sonunda anlaşılabilecek.”
Anadolu Ajansı dinlenmiş
Anadolu Ajansı’nın santral telefonlarının dinlendiğini de doğrulayan Arınç, şöyle devam etti: “Belki inceleme bittiğinde Adalet Bakanımızın da yapacağı geniş bir açıklamayla kimin, niçin, ne maksatla bunu yaptığını belki daha geniş bir şekilde kamuoyuna açıklayabileceğiz. Şu anda sadece iki savcının uhdesinde bulunan bir dosyadan alabildiğimiz bilgileri sunuyorum. Bunlar, tamamen kanunsuz dinleme talepleri ve kararlarıdır. Bana bağlı olarak çalışan Anadolu Ajansı’nın, bunu özellikle söylüyorum siz sorduğunuz için, her kişiden, o kişilerin yakınlarından ve bu konuya dahil edilen hemen hemen isimleri belli, her şahıstan ayrıca özür dilenmesi gerekiyor.”
Kılıçdaroğlu’na yanıt
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuya ilişkin yaptığı açıklamalara da değinen Arınç, “‘Peki, bunlar dinlenirken, hükümet neredeydi?’ diyor. Biz buradayız, ama bu dinlemeyi talep eden savcı, dinleme kararına veren hakime, bizim herhangi bir etki yapmamız mümkün değildir. Her yerde savunuyorsunuz ki, yasama-yürütme-yargı birbirlerinden bağımsız hareket eder” dedi.
HSYK değişikliğinin
HSYK Kanunu’ndaki değişikliğin ne kadar önemli ve haklı olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Arınç, “Bir taraftan MİT Kanunu ile ilgili tartışmaların, bir taraftan internet tartışmaları, bir taraftan HSYK ile ilgili tartışmaları, kimlerin daha çok yaptığını ve bundan kimlerin daha çok zarar görebileceklerini düşünerek, yurt içinden ve yurt dışından ihbarlarda bulunduklarına dikkat ederseniz, bugün ortaya çıkan gerçekler bu konuda birilerinin büyük bir telaş içerisinde olduğunu gösteriyor” dedi.
‘Başbakan’la özde ayrılmayız’
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İngiltere’deki bir konuşmasında cemaat üyelerinden oy istemesine yönelik ifadeleri hatırlatılıp, “Başbakan ile aralarında hizmet hareketine yönelik üslupta farklılıklar olduğunu nasıl açıkladığı”nın sorulması üzerine de şunları söyledi: “Ben siyasetçiyim, Başbakanımızın yanında olmak, hükümeti savunmak durumundayım. Evet bazı konularda üslup farklılığımız olabilir. Ben bir başkasının üslubunu benimseyerek konuşmak durumunda değilim. Esasta ve özde ayrılmayız ama bazen kelimeleri seçerek kullanırız. Bazen de iyi netice almak zorundayız. Seçimlere gidiyoruz. Benim amacım bir oy daha fazla almaktır. O kişilere gönül açmak zorundayım. Ama bugün öğrendiğim bu olaylar sayın Başbakanımızın bu konularda ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Ama buna rağmen aynı kelimeleri kullanır mıyım. Onları da bir kenara koymak durumundayım.”