Gazete Vatan Logo

3. havalimanı arazisine ‘savaş’ kamulaştırması!

3. Havalimanı projesi kapsamına giren araziler “Savaşta yurt savunması” gerekçesiyle kamulaştırıldı. Kamulaştırılan arazi içinde ormanlık alanlar, boşaltılarak başka yere taşınacak köyler de var.

İstanbul’a yapılacak 3. havalimanı projesi kapsamında kamulaştırma süreci başladı. Dünkü Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, İstanbul’da, Arnavutköy ilçesi, İmrahor, Tayakadın ve Yeniköy köyleri ile Eyüp İlçesi, Ağaçlı, Akpınar ve İhsaniye köylerini kapsayan bir bölgeyi 3. Havalimanı inşaatı için TOKİ tarafından kamulaştırıldı. Kamulaştırma kararının yasanın “Milli Müdafa” kapsamında “yurt savunması ihtiyacı” hükmüne dayanarak yapılması dikkat çekti. Böylece yurt savunması ve olağanüstü durumlarda yapılan acele kamulaştırmanın 3. Havalimanı projesiyle nasıl ilişkilendirildiği anlaşılamazken, kamulaştırılacak bölgede 2 milyon 513 bin ağaç, 70’i aşkın sulak alan, Alibeyköy Barajını besleyen 3 dere bulunuyor.

Kamulaştırma kararına ek olarak konulan harita, kamulaştırılan bölgedeki ormanlık alanları, boşaltılarak başka yere taşınacak köyleri ve dereleri de kapsıyor. Kararın ekinde bulunan harita ile 6 bin 172 hektarı orman alanı olmak üzere 7 bin 650 hektar alan kamulaştırıldı. Buna göre kamulaştırılan alanda 20 bin futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan olması dikkat çekiyor. Sözkonusu ormanlık alan, ÇED raporunda da belirtilmişti. Ormanlık alanın 2 milyon 513 bin ağaçtan oluştuğu kaydedildi.

Köyler taşınacak

Öte yandan kamulaştırılan bölgede Yeniköy, Toyakadın, Akpınar bölgelerinde bulunan madenlerin tamamının kapatılacağı anlaşılıyor. Bunların kamulaştırma bedeli Ulaştırma Bakanlığı tarafından ödenecek. Ayrıca bu alanda yatırımcılara rüzgar enerji santrali için lisansların verildiği ilan edilmişti. Bu lisansların da iptal edilmesi gerekecek. Ödeme yine devlet tarafından yapılacak. Ağaçlı köyünun tahliye edilmesi gerekecek. köye yeni bir yer bulunacak. Kamulaştırma kararının çıkmasına rağmen, 3. Havalimanı ihalesine dönük davalar ise devam ediyor. Buna göre ihaleyle ilgili yürütmenin durdurulmasına dönük Ankara 11. İdare Mahkemesi, açılan davada 2013/760 sayılı karar ile kendisinin yetkili olmadığına karar vererek, davayı İstanbul 7. İdare Mahkemesi’ne gönderdi. İstanbul 7. İdare Mahkemesi de aylar sonra kendisinin bu davaya bakamayacağını belirterek davayı 2013/1814 sayılı karar ile Danıştay Başkanlığı’na gönderdi. İhalenin iptali için açılan dava ise yine Ankara’daki mahkeme tarafından yetkisizlik kararı verilerek İstanbul’a gönderildi. Aynı idare mahkemesi tarafından bakıldığı için bu davanın da Danıştay’a iletilme ihtimali bulunuyor.

Bu acele karar manidar!

Baran Bozoğlu / Çevre Mühendisleri Odası Başkanı

Olağan kamulaştırma sürecinden kaçınılıyor. Acele kamulaştırma kararları, Milli Müdafaa Mükellefiyetleri Kanunu kapsamında alınabilmekte. Yani savaş hallerindeÖ Bunu Hükümet artık olağan bir hale getirmiş durumda. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan ÇED Raporunda; “Proje inşaat aşamasında bu yapay geçici su birikintilerinin suları, kullanma ve sulama suyu olarak kullanılacaktır. Daha sonra hafriyat ve dolgu malzemesi ile doldurulacaktır. Dolayısıyla sulak alan vasfını yitirecektir. Bu alanlar ve yakınlarındaki sucul yaşam ve canlı yaşam yok olacaktır” denilmekte. İstanbul’un ve ülkemizin su fakiri olduğu bilimsel verilerle birçok defa ortaya konuldu. Melenden, başka havzalardan, yüzlerce kilometre uzaktan su getirilmesi için çalışmalar yapılırken, 3. Havalimanı, Kanalistanbul gibi tam anlamıyla “çılgınlık” olan projelerle, mevcut su kaynakları yok edilecek. İstanbul’u ve ülkemizi daha ciddi su krizlerine sürükleyecek bir proje için alelacele, hukuki süreçler devam ederken kamulaştırma kararı alması “manidar”.

Kamulaştırma kanunu ne diyor?

Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi şöyle: “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece 7 gün içinde o taşınmaz malın 10’uncu madde esasları dairesinde ve 15’inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10’uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.”

Haberin Devamı