‘Yeni bir kasetle ülkücüleri sokağa döküp...’
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, seçimler öncesi uyardı, sandıkta provokasyon yapılabileceğini iddia etti. Seçmenden sandıklara sahip çıkmalarını isteyen Gökçek, seçimlere gölge düşürmek isteyenlerin iki aşamalı planı bulunduğunu bu konuda dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Keçiören'de Turgut Altınok'un hala Yargıtay'da bekleyen dava dosyası olduğunu hatırlatan Gökçek, cezanın onaylanması halinde kazansa bile başkanlık yapamayacağını ileri sürdü.
AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını cevapladı. Ankara'da son 5 yılda çok şey yapıldığını, seçimlerde ne söz verdiyse fazlasını yaptıklarını anlatan Gökçek, yeni dönemde de çok önemli projelere imza atacaklarının sözünü verdi. İşte Gökçek'in canlı yayındaki o sözleri;
ÜÇ DÖNEM ŞARTI
"Mecburen uyuyoruz ve bitiyor. Zaten istesem de aday olamıyorum istemesem de. Başka bir partiden kesinlikle aday olmam. Bu durumda Melih Gökçek'i seçerlerse son kez seçmiş oluyorlar. Üç dönem kuralı değişir mi bilemiyorum ama değişirse de ben kafi diyorum artık bizden sonrakilere bırakalım diye düşünüyorum. Sonra herhalde sizle beraber size rakip olacak bir televizyon istasyonuna çıkıp herhalde böyle bir program yaparım.
BEYAZ TV İLE İLİŞKİSİ
Beyaz TV benim değil. Hatırlar mısınız bilmiyorum, 1994'te ben ilk aday olduğum dönemde Flash TV'ye çok çıktım. Ve o dönem Flash TV Melih Gökçek'in dendi. Onun arkasında ertesi seçimde Kanal A'da bol miktarda çıktım. Kanal A Melih Gökçek'in dediler. Bir sonraki seçimde TGRT ile çok haşırneşir olduk. o kanalında bana ait olduğunu söylediler. O da bitti bu sefer Ses TV'nin sahibi olduğumu söylediler. Ses TV gitti şimdi Beyaz TV geldi. Ben şunu söyleyeyim, isteyen inanır isteyen inanmaz, hem vallahi ben billahi Beyaz TV Melih Gökçek'in veya oğlu Osman Gökçek'in değildir. Sahipleri zaten ortada. Beyaz TV'ye nazım geçer çünkü oradaki sahibi olan arkadaşların hepsini tanırım, sevdiğim dostlarım olan insanlardır. Ben televizyona çıkmak istediğim zaman bugüne kadar bana hayır çıkma demediler. oğlumu da uygun gördüler oraya getirdiler. Ve zannediyorum oğlum da bu işi haketti. Beyaz TV'nin nereden nereye geldiğini siz de tahmin ediyorsunuz. Özgül ağırlığı çok fazla. Habertürk kadar olamasa da...
ANKARA'NIN KAPILARI
Kapılar bir simge ve biz bu simgeleri özellikle Selçuklu motiflerle seçtik. Ve bu motiflerle bir noktaya gitmeye başladık. Çünlü Ankara bir Selçuklu şehri. bunu buraya yerleştirmeye çalıştık. Dünyanın birçok yerinde böyle kapılar var. bu kapıların çirkin görünmesi konusuna gelince ben ağzımla kuş tutsam dünyanın en güzel şeyini buraya yapsam Ankara'da öyle bir ekip vardır ki, benim yaptığımı beğenmeleri mümkün değil.
"YAYINLANAN BANTTAKİ SES BANA AİT MONTAJ YOK AMA..."
Bir kere o banttaki ses benim sesim. Bazı seslerde montaj oluyor vs. o verilen kısımlar bana ait. Yalnız belli bir bölüm kesilerek verilmiş. O bölümde özellikle İstanbul'dan bu reklam geldiği için ve siyasi bir reklam olduğu için başlarına bir iş açıp açmama noktasında tereddüte düştükleri için bana sordular böyle bir konu olup olmadığını. Firmanın sahibi sordu. O reklam panolarını biz işletmiyoruz. Biz hukukçulara sorduk sıkıntı var ne yapacağımızı şaşırdık dediler. Sıkıntı da; siyasi bir içerikli reklam olduğu için onlar özellikle siyasi içerikli konulara panolarını vermiyorlar. Muhalefet bir ciddi tepki koyuyor ortaya. Buna da ilgili kurum acaba hukuki bir sorun var mı diye bana sordu. Ben de onu orada telefonla tartıştığımı aynı şekilde konuştuğumu arkadaşa aktardım o bölümü çıkarmışlar. Ondan sonrası da böyle. Sonunda da konulmaması uygun görüldü koyulmadı. O kadar basit. O da onların takdiri ben bir şey diyemem.
TWITTER'DAKİ BAŞBELASI "ODUN HERİF"
Hayır ben ona hiç cevap vermedim. Kendi kendine montaj yapmış, sanki ben cevap vermiş gibi yazmış koymuş ve Melih Gökçek'e böyle dedim o da bana böyle dedi diye millete servis etmiş. Söyleyen de kendine ait, cevaplar da kendine ait. Direk olarak blokladığım için benimle herhangi bir irtibat filan yok. İlk başta böyle yalan yanlış şeyi uydurunca hemen blokladım. Benim bu manada diyaloğum sadece Ahmet Hakan'la vardır. Ahmet Hakan'la yazışmalarımın hepsi gerçektir, muhabbetimiz vardır.
"SEÇİMLERLE İLGİLİ MARJİNAL GRUPLARIN YAPMIŞ OLDUĞU ÇALIŞMAYI İLK DEFA BURADAN SÖYLÜYORUM"
Önce marjinal gruplar sokağa dökülecek, ve bu işin içerisinde ülkücü grubun girmesinin temini için sayın Başbakanımıza gene bir montaj kasetle bazı olaylar izafi edilecek. Bunun altyapısını yapıp, ayrı ayrı yerlerden bize duyuyoruz bunu. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili bir iddiada bulunup insanları sokağa dökecekler, iki marjinal grubu bir araya getirecekler, ortalığı karıştıracaklar. Ve seçim öncesi böyle bir karışıklıkla gideceğiz esas niyet bu. Bana bu sözü bizzat en az 4-5 yerden getirdiler, söylediler. Dikkat ederseniz Türkiye'de çıkacak olan kasetler önceden böyle dillendiriliyor. Arka arkaya söyleniyor ondan sonra da küt diye konuluyor. Böyle bir şey çıkma ihtimali çok yüksek olarak görünüyor.Bu lafı çıkartanların kim olduğunu siz de biz de biliyoruz.
Burada amaç ne? Amaç Türkiye'de bugüne kadar mesela MHP Genel Başkanı Bahçeli gençlerini sokağa hiç dökmedi. bu gerçekten alkışlanacak bir olay. Ülkücüler bu olayların içerisine nasıl dökülür, bunun çabasında. Burada direk Bahçeli değil özellikle BBP adında rahmetli Muhsin'e gönül vermiş olan gençleri sokağa dökmeyi hedefliyorlar böyle bir hazırlık içerisindeler. Bunları duyuyoruz. Ama inşallah bu olayların başlatılsa da halkın sağ duyusuyla aşılacağını düşünüyorum. Ama seçimlere geldiğimiz anda inanılmaz seçim sandığı oyunları olacak. Özelikle marjinal grupların kendi aralarında yaptığı toplantılarda almış olduğu kararlardan parçaların bir kısmını okuyayım.
1- Yabancı basına ve sosyal medyaya servis edilmek üzere favori muhalefete mühür basılmış sahte pusulalar ortaya çıkaracaklar.
2- AK PArti'nin yüksek oranda kazanacağı tahmin edilen sandıklarda ceplerde getirilmiş Ak Parti için mühürlenmiş sahte oy pusulaları atacaklar. Ve kullanılan oy sayısı ile çıkan zarf sayısı arasında birbirini tutmadığı için sayma karışıklığı ve arbede çıkmasını hedefliyorlar. Muhalefet bu sandıklarında kendi cep telefonlarıyla görüntü kaydı yapacak kapıda hazır bekleyen kameralara hile yapıldığına dair demeçler verilecek, amaç şaibe çıkartmak, kamuoyuna hile söylentilerini yaymak.
"İSTİHBARAT MİT'TEN Mİ GELİYOR?"
Hayır MİT söylemiyor. Bunlar benim kendi istihbari bilgilerim. Biliyorsunuz bir araştırmacı özelliğim var. Ben bunları söylüyorum ki kamuoyu neler olacağını bilsin. Kim hile yapıyorsa, Ak Partili biri de yapıyorsa bu alçaklıktır.