‘Türkiye’ye ev ödevi verme yetkin var mı?’

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, televizyonların Ankara temsilcileriyle dün kahvaltıda bir araya geldi ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu:

Fikir ayrılığı yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, IŞİD’le mücadaleyi destekleme yönündeki açıklamaları: Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu düşünceler Türkiye Cumhuriyeti devletinin düşüncesini yansıtır. Oradaki vurgu teröre karşı ortak mücadele hassasiyetini yansıtıyor. yansıtmaktadır. ‘Giderken böyle bir düşüncesi yoktu, orada ikna edildi’ diye bir şey söz konusu olmaz. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, hükümetimizin yaklaşım farklılığı söz konusu değildir.

Kurşun sıkmak değil

IŞİD’e karşı askeri iş birliği sorusu üzerine: Bu illa kurşun sıkmak anlamına gelmiyor. Lojistik ve istihbarat anlamında da işbirliği olabilir. Tavrımız net, Türkiye terörle mücadelede her türlü işbirliğine hazırdır.

Siz ne yaptınız?

Kerry’nin, “Türkiye’yi ön saflarda görmek isteriz” sözleri: Bugüne kadar Türkiye bir çok şey yapılması gerekiyor dediğinde, kim, ne yaptı? Kimse onların üzerine baskı kurdu mu? Senin Türkiye’ye ev ödevi verme, böyle bir yetkin mi var? Suriye’de defalarca uyarıda bulunduk, ‘Bu iş kötüye gidiyor’. Ne yaptınız peki? Türkiye çıkarları neyi gerektirirse kendi yol haritasını belirler. Türkiye hiçbir şeyi ispatlamakla mükellef değil.

Kapsamı genişleyebilir

(Irak ve Suriye tezkereleri): Sayın Başbakanımız bunun yine iki tezkere şeklinde olabileceğini söyledi. Ama belki muhtevası yeniden ele alınabilir. Yani tek bir örgütü tanımlamak yerine farklı örgütleri de işin içine katabilecek.

Ucuz manipülasyon

(Yabancı savaşçılar) 4 ayda 479 şahıs şüpheli görülmüş, 445’i ile mülakat yapılmış, bunların 107’si ülkeye sokulmamış. Kontrollerde 6 bin kişi bloke edilmiş, bin kişi sınır dışı edilmiş. IŞİD’in terör örgütü olduğunu deklare etmiş bir hükümet var. Türkiye’nin bu örgüte dönük tavrı, pozisyonunda bir bulanıklık yok. Son dönemde, ‘işte işbirliği, destek var’, bunlar çok ucuz medya manipülasyonlarıdır.”

Bedelli brifingi

(Bedelli askerlik) TSK’nın ihtiyacı nedir? Başbakanımız brifingler aldıktan sonra bu konu değerlendirilecek. Beklenti oluşturmak doğru değil. Bu konu gündemde olduğuna göre, bir soruna dönüşmeye başladığına göre bunun değerlendirilmesi gerek.”

‘Bu büyük nankörlük’

Akdoğan, Aysel Tuğluk’un taş atarken görüldüğü fotoğrafla ilgili şöyle dedi: “Siz 140 bin Kürdü kabul etmişsiniz, birileri gerilim üretiyor. Eski Türkiye manzarasıdır, bir eski milletvekilinin taş atması. Bu nasıl bir nankörlüktür. Karşıdaki insanı bağrına basan Mehmetçiği siz öbür tarafta taşlayacaksınız, bu çok büyük bir nankörlüktür. Siyasetçi taş atar mı?”

‘Nankörlük’ yapmaya devam edeceğiz

Tuğluk, Twitter hesabından Akdoğan’a şu yanıtı verdi: “Aynı tabaktan yemek mi yedik? Aynı partide yol arkadaşlığı mı yaptık? Niye nankör? Çözüm süreci ‘sus, konuşma, eylem yapma’ süreci değildir. Müzakere aşamasına geçilmediği sürece Sayın Akdoğan bilsin ki, ‘nankör’lük yapmaya (direniş) devam edeceğiz!