'Tapeleri dinletmeye devam ederse...'
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında ses kayıtları dinlettiğini ve canlı yayında verildiğini belirterek, bunun suç olduğunu söyledi.
TBMM Adalet Komisyonu'nda, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve soruşturma usulünde değişiklikler öngören Terörle Mücadele Kanununun 10. Maddesi Uyarınca Kurulan Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Komisyon toplantısına katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı ve bazı değerlendirmelerde bulundu.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısında değişiklik içeren kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinin durmasının Brüksel ve yurt dışından gelen tepkilerle ilgili olduğunun belirtildiğini ifade eden Bozdağ, "Bu külliyen yalandır. Kesinlikle oradan gelen tepkilerle alakası yoktur. Nedenleri bizde mahfuzdur ama bilinmesini isterim ki kendi değerlendirmelerimiz çerçevesinde bazı maddelerinin tekliften çıkarılarak, bazı maddelerinin Genel Kurul'da değiştirilerek yasalaştırılması konusunda irade ortaya kondu" diye konuştu.
Teklifteki kamuoyunca eleştirilen bazı maddelerin çıkarılacağını, bazı maddelerin değiştirileceğini açıkladıklarını anlatan Bozdağ, bununla ilgili adımları atacaklarını kaydetti.
Bozdağ, Türkiye'nin güçlü ve bağımsız bir devlet olduğunu, kendi kararlarını kendisinin aldığını ve uyguladığını vurguladı.
'BU BİR SUÇ'
Bekir Bozdağ, isim vermeden, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü CHP TBMM Grup Toplantısı'nda bazı ses kayıtlarını dinlettiğini ve bunun canlı yayınlandığını anımsatarak, "Bu bir suç" dedi. Olayın Türk Ceza Kanunu'na göre özel hayatın gizliliğini ihlal, delilleri hukuka aykırı ele geçirme suçu kapsamında olduğunu ifade eden Bozdağ, "Suç olan fiilin sorumsuzluk kapsamında dahi olsa canlı yayında işlenmesi, TBMM'de kötü bir yolun açılmasıdır. Umarım bunun arkası gelmez" diye konuştu.
KAYITLARI DİNLETMEYE DEVAM EDERSE...
Herkesin soruşturmanın gizliliğinin ihlalinden, masumiyete saygı gösterilmemesinden, yargılama süreçlerinin linç kampanyasına dönüştürülmesinden şikayet ettiğine dikkati çeken Bozdağ, "Gizlilik kaydı olan ve soruşturma aşamasında olan evrakların ifşası suçtur. Parlamento çatısı altında bunun dile getirilmesi siyasete, Meclis'e, milletin temsil edildiği yüce makama yakışmadı, hoş da olmadı. Böyle giderse, yarın başka kişiler başka kişilerle ilgili kasetleri getirirse, ses kayıtlarını dinletirse parlamento saygınlığını yitirir" dedi.
Bozdağ, herkesin bu konuda temel ilkelere, hukuka, yasalara ve genel ahlaka uymasını isteyerek, "Gerçekten çok üzgünüm. Böylesi bir kötü yolu açmamak ve işletmemek lazım" diye konuştu.
Teklifteki yürütmenin durdurulması kararına ilişkin değişiklik hakkında da bilgi veren Bozdağ, düzenlemenin idarenin savunması alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilememesine ilişkin yasa hükmünü değiştirdiğini, yürütmenin durdurulması kararından sonra idareden savunma alınmasını ve daha sonra kararın gözden geçirilmesini öngördüğünü söyledi.
"En güçlü sermayedar olsam bir kararla ekonomim yok olabilir"
Telefon dinleme ve malvarlığına tedbir koymaya ilişkin düzenlemeler hakkındaki eleştirileri de yanıtlayan Bozdağ, oybirliğiyle karar vermenin öngörülmesinin ihtiyaçtan kaynaklandığını belirtti.
Bozdağ, bu konularda tedbir alma gerekliliğinin ortada olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Herkes telefonla konuşmaktan, internette iş ve işlem yapmaktan çekinir hale geldi. Vatandaşın güvenliğini sağlayacak, haberleşme hürriyetini teminat altına alacak, kişi hürriyetini güvenliğe alacak başka adımlar atabilir miyiz diye kafa yormada fayda var. Benim hakkımda ağırlaştırılmış müebbet verecekse aleni yargılama yapıyor, mahkemede kendimi müdafaa ediyorum, temyize gidiyorum. Lehime sonuç çıkarsa istifade ediyorum. Koruma tedbirleri, soruşturmanın gizliliği çerçevesinde olduğu için koruma tedbirinden haberdar olunmuyor. İtirazı yok, ayrı denetim mekanizması yok. Kuvvetli şüphe varsa, başka delil elde edilemiyorsa mahkeme beni dinliyor. Mahkeme dinlesin ama kuvvetli şüpheyi doğuran somut delil ortaya koysun. Kararın ağır ceza tarafından verilmesi, heyet halinde değerlendirilmesi kişi hürriyeti bakımından daha güvenceli sistemdir.
ÇOK CİDDİ BİR DURUM VAR
El koymayla ilgili olarak da ticaret adamıyım, bir sürü işim var, yatırım yapıyorum, kredilerim var. Kişisel olarak alacaklarıma, malvarlığıma el konulduğunda bankalar kredileri kesiyor. Daha önce aldığım kredilerle ilgili geri çağırma yoluna gidiyor. Taahhütte bulunduğum firmalar taahhüdünü iptal ediyor. Türkiye'nin en güçlü sermayedarı olsam dahi bir kararla bütün ekonomim yok oluyor. Hem yerli hem uluslararası sermayenin ihtiyaç duyduğu usul güvenliği bakımından çok ciddi durum var. Bu konuya daha fazla hassasiyet gösterilmesinde büyük fayda var. Bunun kurala bağlanması gerekliliği açıktır."
Türkiye'nin el Kaide ve el Nusra gibi terör örgütlerine destek veren ülke olduğuna yönelik eleştiriler getirildiğini de anımsatan Bozdağ, devletin ve hükümetin terörle etkin mücadele ettiğinin altını çizdi. Bozdağ, "Türkiye, bugüne kadar hiçbir terör örgütüne destek vermemiş, mücadele etmiştir. Bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecektir. Türkiye'yi teröre destek veren ülkeler konumuna sokmak isteyen art niyetli çabaları biliyoruz" diye konuştu.
Bozdağ'ın konuşmasının ardından teklifin maddelerine geçilmesi kabul edilirken, alt komisyona gönderilmesine ilişkin muhalefet milletvekillerini talepleri reddedildi.
Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, görüşmelere saat 13.30'da devam edilmek üzere toplantıyı sonlandırdı.