'Müslüman soykırım yapmaz!..'
Başbakan Erdoğan, ne demek istedi!
BaŞbakan Erdoğan, soykırım yapmakla suçlanan Sudan Devlet Başkanı El Beşir’in durumu konusunda da ilginç yorumlarda bulundu: Burada davet sahibi Türkiye değil, İKÖ’dür. Gazze olayı ile Darfur’u birbirine karıştırmamak gerekir. Ben Başbakan olarak Darfur’a gittim. Orada ifade edildiği gibi soykırım tespitini biz yapamadık. Afrika ülkeleri de böyle bir görüşe katılıyor. Şu anda BM’nin de Türkiye’ye yönelik bir yazısı, tavrı da olmuş değil. Bunlar medyada çok farklı şekilde yer alıyor. Ama İsrail olayına gelince Gazze’nin durumu çok farklı.
GAZZE FARKLI: Dünyanın değişik bölgelerinde bu tür sıkıntılar olduğunda aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz. Buradaki yaklaşımlarımızın sebebi insanidir. Yani Müslüman olup olmaması meselesi değil. Sharm-el Şeyh’te yapılan toplantıdan bu yana 9 ay geçti. Hala Gazze’ye yardım yapılmamaktadır. İnşaatlar, okullar, hastaneler, ye altı yer üstü bütün oradaki yıkımlar hala aynı şekilde durmakta. Ve vatandaş orada çadırdadır. Hala gıda ve ilaç noktasında içeriye çok zor yardımlar girebilmekte. Maalesef durum içler acısı olarak devam ediyor. Bir iyileşme emaresi yok.
BEŞİR’LE KONUŞURUM: Ömer El Beşir ile çok rahat konuşuyorum. Ben Netanyahu ile o kadar rahat konuşamam ama Beşir ile rahatlıkla konuşurum. Rahatlıkla ’bu yaptığınız yanlıştır’derim. Ve yüzüne derim. Niye? Bir Müslüman böyle bir şey yapamaz ki. Bir Müslüman soykırım yapamaz. Varsa böyle bir şey bunu rahat söyleriz. Türkiye’nin böyle bir rahatlığı var. Öz güveni var en azından.
300 bin kişi öldü, 3 milyon kişi evsiz kaldı
Sudan’da 1990’larda Kuzeyli Arap Müslümanlar ile güneydeki siyahi Müslümanlar arasında su kaynakları, ekonomik nedenler nedeniyle iç savaş patlak verdi. Hükümet Araplar’ın silahlı gruplarını destekledi. 3 milyon Darfurlu yerlerinden olarak, mülteci kamplarına sığındı. 300 bini yaşamını yitirdi. El Beşir’e göre bu sayı sadece 10 bin.
El Beşir mazeret bildirdi ve gelmedi
İstanbul’daki İSEDAK toplantısı için Türkiye’ye gelmesi beklenen El Beşir, dün Sudan heyetini taşıyan uçaktan inmedi. İstanbul’a gelen Sudanlı yetkilileri Türk yetkililer karşıladı. Dün akşam İstanbul’a gelmeyen El Beşir’in bugün ya da yarın Türkiye’ye gelebileceği iddiaları ortaya atıldı. Ancak VATAN’a bilgi veren üst düzey kaynaklar, Mısır’da bulunan El Beşir’in dün gelememesi için “Mısır temaslarının uzamasını” gerekçe gösterdiğini söyledi. Bugün ya da yarın toplantılara katılamayacak olması için ise El Beşir’in ülkesi Sudan’daki “iç karışıklıkları” Ankara’ya mazeret olarak ilettiği öğrenildi.
Uzmanlara göre soykırım, Türkiye kendi çıkarlarını düşünüyor
Prof. Dr. Hasan Köni: Darfur bir petrol bölgesi. Bu bölgedeki Müslüman kabileler bir ayrılık hareketine giriştiler. El Beşir yönetimi de, o bölgeyi vermemek için çatışmalara girdi. Çatışmalar belli bir insani boyutu aştı. Sudan petrol açısından çok önemli bir bölge. Çok büyük petrol yatakları var. Türkiye’de orada araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunuyor. Darfur’daki çatışmaların esas nedeni ABD’nin petrol için bölgeyi kışkırtması. Bu bölgede karışıklık çıkararak, El Beşir’in yerine başkasını atamak istiyorlar. Myanmar’da da bunu yaptılar. Ülkeyi generallerin yönetemeyeceğini ve demokrasi getirmek istediklerini belirttiler. Afrika ülkeleri de El Beşir’in yanında. Ancak Türkiye ise kendi çıkarları doğrultusunda yoluna devam ediyor. O çıkarlar olmasa El Beşir davet de edilmeyebilirdi.
Darfur ile Gazze arasında fark yok
Prof.Dr. Fuat Keyman: Sudan’da diktatöryel bir yönetim var ve bu yönetim bir soykırım gerçekleştirdi. Bundan dolayı hem alt yapıda sorunlar oldu hem de büyük insan kayıpları meydana geldi. Bütün bunlar bilinçli yapıldı. Bu nedenle BM ve uluslararası kamuoyu El Beşir yönetimine çok ciddi soru işaretleri yöneltiyor. Sudan’da ve Darfur’da petrol zenginliği ile ilgili bir tartışma var. Önemli petrol kaynakları olan Sudan’a Batılı ülkeler müdahale edemiyorlar. Bir yandan çok ciddi olarak El Beşir’i eleştiriyorlar. Ancak bir yandan da petrol getirileri için müdahale etmekte zorlanıyorlar ve etmiyorlar. Darfur için büyük bir kuraklık olduğu ve insanların bu nedenle öldüğü de söyleniyor. Ama içine girildiği zaman olayın hiç de öyle olmadığı görülüyor. Sonuç olarak El Beşir Batılı ülkeler tarafından ne kadar eleştirilse de, aslında yaptıklarına göz yumuluyor. Gazze ile çok bir farklı bir durumu da yok Darfur’un. Olsa olsa iki tane fark vardır. Gazze’de şiddet açık yapılıyor ancak Darfur’da gizli yapılıyor.
İki katliam arasında din farkı var
Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu: Darfur’da uluslararası basına yansıyanlara göre 300 bin kişi öldürüldü. 2 buçuk milyon insan yerlerinden ve yurtlarından oldu. Bütün bunlar aşiretler kavgası olarak gündeme geldi. Bu kavga devlet tarafından geliştiriliyordu. Sudan yönetiminin Arap asıllıları silahlandırdığı ve yine müslüman olan Darfur’daki Afrikalı’lara karşı bir soykırım yaptığı ifade ediliyor. Arap asıllı olmayan müslüman topluluklara karşı etnik bir hareket olarak niteleniyor. El Beşir’in Araplardan bir milis kuvveti oluşturduğu da belirtiliyor. Bütün bu iddiaları Uluslarası Ceza Mahkemesi yeterli gördü ve karar verdi. AB soykırım olarak kabul ediyor. ABD’de de soykırım olarak kabul etme eğiliminde. Boyut olarak da Gazze ile karşılaştırılamaz. Sudan’da öldürenler Arap, Gazze’de ise öldürenler İsrailli. Aradaki fark bu.