'Gül'ü de dinlemişler!'
Başbakan tahran dönüşü uçakta konuştu...
Başbakan Erdoğan, özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) kapatılacağını ve davalarının hemen devredileceğini söyledi. Erdoğan, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) da ‘süzülerek’ kaldırılacağını ve bunun sonucunda bazı davaların düşebileceğini açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tahran ziyaretini tamamlayıp Ankara’ya dönerken, ANA uçağında, gezisini izleyen gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtladı. İşte gazetecilerin soruları ve Erdoğan’ın verdiği yanıtlar.
‘TIR paralel operasyonuydu’
- Suriye’deki Türkmenler’e insani yardım taşıdığını açıkladığınız TIR’lar ile ilgili yaşananlar malûm... Şu anda devam ediyor mu o faaliyetler?
Devam ediyor. O olay da maalesef, işte o da paralel yapılanmanın operasyonuydu. Bunun başka hiçbir izahı yok. Onlar bunu kendileri yaptılar. Ben bunun yasal boyutunu da açıkladım biliyorsunuz. Yani MİT Kanunu’nun 26’ncı maddesine göre, savcının buraya müdahale edebilmesi için başbakandan müsaade alması gerekir.
- CHP lideri Kılıçdaroğlu, o iznin, arama değil, soruşturma açma aşamasında gerekli olduğunu söyledi. Siz arama aşamasında müsaade istenmeli diyorsunuz...
Kılıçdaroğlu uçuyor. Bu işleri bilmiyor. Bu işte çalışması, okuması lazım. Bir de tabii kılavuzu farklı onun.
‘Düşenler de olabilir’
- Gündemde yeni bir demokratikleşme paketi mi var?
Biliyorsunuz, 30 Eylül’de idari olarak açıkladığımız bir paket vardı. Bunun dışında bir de parlamentodan çıkaracağımız kısımlar vardı, onları parlamentoya gönderdik. Şimdi bunlara ilaveten, gerek yargıyı, gerekse İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendirecek bir paket üzerinde çalışıyoruz. Bunların içinde en önemlisi ÖYM’lerin (Özel Yetkili Mahkemeler) kaldırılmasıdır. Bir diğer önemli adım da TMK’nın (Terörle Mücadele Kanunu) süzülerek kaldırılması. Çünkü belli maddeleri zaten Ceza Kanunu’nda var, örtüşenler varsa bunların çıkarılması... Ve ÖYM’ler yerine şu anda Türkiye’de 133 Ağır Ceza Mahkemesi var. Dolayısıyla ÖYM’ler kalkıyor, bu tür davalar, terör davaları da dahil Ağır Ceza’larda görülecek.
- Bu noktada soru işareti kalmasın... ÖYM’lerin ellerindeki davaları tamamladıktan sonra kaldırılması kararı vardı...
O davaların hepsi devir yapılacak Ağır Cezalar’a.
- Yani mevcut davaların bitmesi beklenmeyecek...
Devir yapılacak ama bunların içinde, TMK’daki çalışmaya bağlı olarak düşenler olabilir. TMK’daki değerlendirmelerle, ayrı bir konu bu.
‘Yeniden yargılama ayrı’
- Yeniden yargılama konusunda son durum nedir?
Bu konu, bu paketin içinde yok. Ayrı bir konu o ama arkadaşlar çalışmayı yapıyorlar, yarın da (dün bu toplantı yapıldı) biz yine konuyla ilgili bir çalışma yapacağız. Çerçevesini nasıl çizeceğiz, kimler yargılanacak ya da yargılanmayacak, çünkü bu öyle çok rahat bir konu değil.
- Mahkemelerin verdiği kararlar ile ilgili bir güvensizlik doğurma ihtimalinden söz ediliyor...
Tabii burada çok ciddi sıkıntılar meydana gelebilir, onun için belli hassasiyetler var. Belli hassasiyetleri göz önüne alarak bu adımı atmak durumundayız. Kaldı ki şu anda yeniden yargılanmanın önü açık. Şöyle açık... Mesela bireysel başvuru aslında yeniden yargılanmanın bir çeşididir. Yani bu enstrumanı maalesef şu anda hükümlü de kullanamıyor, tutuklu da kullanamıyor. Halbuki burada kalkıp temyize gidilmiş olsa dahi, temyize giderken o insanlar Anayasa Mahkemesi ’ne bireysel başvuru talebinde bulunsalar, Anayasa Mahkemesi daha seri karar vermenin yanında, verdiği karar esas teşkil eder. Çünkü Yargıtay’ın üzerindedir onun vereceği karar. Böyle bir durum söz konusu. Örneğin şu anda zannediyorum, Başbuğ Paşa (Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ) bireysel başvuru hakkını kullandı. Şurada bir hafta öncesine kadar kullanmamıştı. Belki diğerleri de aynı yolu tercih edecek. Anayasa Mahkemesi de kabul etti biliyorsunuz. Ve bunun dışında da çok daha farklı şeyler söz konusu.
- TCK’ya bazı maddeler geçirildikten sonra TMK kaldırılacak mı ve bu noktada Adli Kolluk Yönetmeliği konusu yeniden mi ele alınacak?
‘Savcı, polisi valilikten isteyecek’
Birinci derecede vali, ikinci derecede emniyet müdürü... Yani bu tür şeylerde kalkıp da savcı, rastgele birkaç tane polisi, komiseri çağırıp, gel bakayım şuraya baskın yapın diyemeyecek. Savcı polisi valilikten talep edecek.
- Emniyet müdürlerinden mi yetki isteyecek?
Birinci derecede vali. Valiler, kalkacak mesela bu konuda vali yardımcılarından bir tanesini adli kolluk konularıyla ilgili görevlendirecek. Ve onlar da emniyet müdürüyle bu konuda hemen şey yapacak. Emniyet müdürünün altında herhangi bir kişiyle bu tür adli kolluk süreci adımı atılamayacak.
Adli takip ve dinlemeye düzen
- Gündemde sürekli, yayınlanan telefon dinleme ve teknik takip kayıtları var...
O konuda çok önemli bir adım atıyoruz. Biliyorsunuz bu rada insani takip var, istihbari takip var, bir de adli takip var. Şimdi bu adli takiple ilgili olarak, diğerleri zaten biliyorsunuz hukukta delil olarak kabul edilmiyor, bundan sonra adli takibi rastgele herkes yapamayacak. Adli takibe ancak Ağır Ceza Mahkemesi karar verecek. Mahkeme de buna oyçokluğu ile değil, oybirliği ile karar verecek. Bunu niye getiriyoruz ? Artık böyle rastgele dinleyelim, şu olsun, bu olsun yok. Hem dinlemenin bir şahsiyeti olacak hem de, delil olacağı için mahkemede de bir yeri, bir ağırlığı olacak. Çünkü üç tane ağır ceza üyesi var malum, oradan oybirliğiyle bir dinleme kararının çıkması tabii rastgele olmaz. Belli incelemeler gerektirecek. Ondan sonra o adımı atabilecek, yoksa o adımı atamaz.
Yüzde 49-50-51 oralardayız
- 17 Aralık süreci seçim sandığına nasıl yansıyacak size göre? Anketler inizde ne görünüyor?
Son anketlerde durumumuzu koruyoruz. En ufak bir sıkıntı söz konusu değil . AK Parti olarak yine yüzde 49-50-51... Oralardayız. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; başta İstanbul ve Ankara olmak üzere gayet iyi gidiyoruz. İzmir ’de makas iyice daraldı. Yani Binali Bey’i İzmir şu anda kabullenmiş durumda, iyi gidiyor. İlçe belediye başkanlıklarında da adayları belirlemede, İzmir’de isabet yüzdemiz bayağı iyi.
- Çözüm süreci Kürt kökenli seçmen üzerinde olumlu etki yarattı mı?
Halkın üzerinde meydana getirdiği olumlu etki, sandığa da ciddi manada yansıyacaktır. Mesela, Diyarbakır’da da makas daralıyor. Van’da gayet güzel gelişmeler var. Mardin ’de de farklı bir çalışma uyguluyoruz. Kardeş şehirlerin orada çalışmaları var.
Bedelli askerlik gündemde değil
- Bedelli askerlik çıkacak mı?
Bizim gündemimizde bedelli askerlik yok. Burada hakikaten sorumsuz çevrelerin verdiği cevapları veremem ben. Genelkurmay Başkanlığı bu konuda “Tamam, böyle bir yığılma var, bedelli askerlik ile bunu eritelim” gibi bir yaklaşımda bulunursa biz kalkar adımını atarız. Şu anda gündemimizde değil, hele hele böyle bir seçim arifesinde...
ADLİ TAKİP DÜZENİ DEĞİŞECEK
Cumhurbaşkanı’nı Meclis Başkanı’nı herkesi dinlemişler
- Böyle bir (adli takip ve dinlemeyle ilgili) düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu?
Çünkü yapılmadık iş kalmamış! Yani öyle şeyler geliyor ki önümüze, Cumhurbaşkanı’nın dinlenilmesinden, benim dinlenilmeme varıncaya kadar. Meclis Başkanı’na varıncaya kadar, ailelerimize, çocuklarımıza kadar herkesi dinlemişler. Böyle bir şey olabilir mi?
- Cumhurbaşkanını da mı dinlemişler? Direkt mi dinlemişler ?
İlla direkt dinlemesi şart değil zaten. Mesela kalkıyor X şahsı dinliyor, ben de o şahısla konuşuyorum, oradan takılıyor. Veya bir başkası ile görüşüyorsa oradan giriyor. Yolu çok.
- Dinlemenin süresi ile ilgili bir değerlendirmeniz olacak mı?
Bundan önce dinlemenin süresi sınırsızdı, şimdi sınırsız olmayacak. 3 aylık bir süre veriyoruz. Ondan sonra, 1 artı 1 artı 1. Üç kez uzatma şansı var. Toplamda en fazla 6 ay.
- Konutunuzdaki çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazı konusunda henüz bir açıklama yapmadınız? Dava açacak mısınız mesela?
İşte arkadaşlar, kendilerine yeni yeni şeyler gelince, Teftiş Kurulu çalışıyor. Bazı şeyler yeni dökülmeye başladı. Herkes ürküyor, korkuyordu. Baktılar ki bizim tavrımız net, artık bilgiler gelmeye başladı. Kimler neler çekmiş neler. İtiraf diyebileceğimiz şeyler geldi.
Himmet adı altında para kesiliyor
- Siz, son grup toplantınızda cemaatin içinde iki grup olduğunu söylediniz. Bir temiz insanlar var, bir de işte bu paralel yapı...
Kirli...
- Evet... Yani bu temiz insanlar artık bazı şeyleri anlamaya mı başladılar. Bunu mu anlayalım sözlerinizden?
Şimdi cemaat denince akla sadece biri gelemez. Bugün Müslümanların da, azınlıkların da kendi içinde cemaatleri var. Cemaat kavramını geniş olarak ele aldığımızda, hepsinde bunu görürüz. Burada böyle bir yaklaşımın içerisine girmeleri tabii, çok çok yanlış. Fakat şu anda onların içerisinde “Yahu bu kadar da olur mu?” diyenler başladı artık. “Yetti be” diyenler başladı. Şimdi tabii, birçok şeyler vardı... Mesela bakıyorsunuz, ‘himmet’ adı altında Emniyet’teki görevliden, kaynağında para kesiliyor. Mesela öğretmenden para kesiliyor. Bu tür şeyler var. Veya herhangi bir dershaneye gidiyor, makbuz kesilirken öbür taraftan bir de gazete aboneliği yapılıyor. Buna benzer birçok şey artık gelmeye başladı. “Biz zorla bunları kabullenmek durumunda kaldık” diyenler var mesela. Bütün bunlar hakikaten düşündürücü. Buradan daha neler çıkar neler.
- Bu yapılanma hakkında bir ceza davası gündeme gelebilir mi peki?
Ben şunu çok açık, net söylüyorum. İstanbul’da aday tanıtım toplantısında da söyledim. Kendilerine sevdalı olan bazı avukatlar bir araya gelmek suretiyle, benimle, Bekir Bey ile Efkan Bey ile ilgili suç duyurusunda bulunmuşlar. Şimdi ben tam aksini söylüyorum. Bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunun. Biz kendimiz de bulunuyoruz, ayrı mesele... Ama ben bütün duyarlı vatandaşlarımızın, nerede, kim, hangi zulme uğradıysa, çıksın bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunsun.
Doğalgaza indirim
Başbakan Erdoğan, İran’da Ruhani’yle görüşmesinden bahsederken, “Bizim için en önemli hususlardan biri, doğalgaz konusuydu. Şu anda İran’ın fiyatları, Azerbaycan ve Rusya fiyatlarına göre daha fazla. Gerekli indirimi yapacaklarını belirttiler. Enerji bakanlarımızın görüşmesiyle bakalım bu fiyatlar ne kadar aşağıya çekilebilecek” dedi.
İran ve Türkiye dışişleri bakanları ile istihbaratçıları çalışacak
- Suriye konusunda mutabakata varıldı mi?
Bu konularda şu anda İran’la anlaşabildik diyemem, ancak Dışişleri Bakanlarımıza bu konuda görevlendirme yaptık, İstihbarat Müsteşarımıza, aynı şekilde onlar da kendi istihbaratlarına gerekli talimatı vermek süretiyle çalışmaları sürdürecekler, sürdüreceğiz.
- Fotoğrafları gündeme getirdiniz mi?
Onları da gündeme getirdim. “Bunları Katar satın aldı, İngiltere üzerinden de dünyaya yaydı” diyorlar. “Satın aldı, almadı bilemem” dedim “ama benim bildiğim bir şey var, 55 bin fotoğraf karesi Esed’in adamı tarafından çekilmiş; artık dayanamayıp dışarı çıkartıyor. Bütün bu olaylar Suriye’de cereyan etmiş olaylar. Biz, 911 km. sınırı olan bir ülkeyiz. Sadece bizim 70 ölümüz var. Ve şu anda koca Halep yerle yeksan oluyor. Diğer iller hakeza. “Bunları inkar mı edeceksiniz?” dedim. Ama maalesef bu konuda en sonunda söyledikleri, “Bakanlarımıza ve istihbarat elemanlarımıza görevlerini verelim, çalışmaları yapsınlar”. Başkalarının karışmasını pek istemiyorlar.
Diyorlar ki, “Türkiye, İran beraber yapalım”. “Buna da varız, bundan kaçmayız” dedik. Yeter ki buradaki düşünceleri örtüştürelim.