'Benim kurşunumla vuruldu'
Şoke eden ifade
"Dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis Fatih Yılmaz tarafından açılan ateş sonucu Cem Aygün'ün ölümüyle ilgili davada olay yeri keşfi 8 ay sonra yapıldı. 3 yıl önce yaşanan olayda olay yerinde kalan tek iz Aygün'ün atladığı duvardaki ayak izleri oldu. Olayı anlatması istenen sanık polis de olayı hatırlayamadığını söyledi.
Keçiören’de 30 Ağustos 2011'de polis memurları Olcay Hankulu ve Fatih Yılmaz'ın "dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu, 24 yaşındaki Cem Aygün hayatını kaybetmişti. Polis memuru Fatih Yılmaz, ayağının kayıp yere düşerken silahının ateş aldığını iddia etmiş ve hakkında "ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerle sınırın kast olmaksızın aşılması suretiyle adam öldürme" suçundan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
NİSAN'DAN BU YANA KEŞİF BEKLENİYOR
Aygün ailesinin avukatları 17 Nisan 2013'te yapılan ilk duruşmada olay yeri keşfinin yapılmasını talep ettiler. Her duruşmada yapılan bu talep geçtiğimiz ay görülen 6. duruşmada kabul edildi. Mahkeme heyeti, olay yerinde sanık ve maktulün bulundukları yer ve konumları fiziki durumları incelenerek, kurşunun seyrini gösterir adlı tıp raporu ile birlikte yapılacak değerlendirme sonucu savunmanın olabilirliğinin tespiti acısından mahallinde keşif icrasının yapılmasına karar verdi.
HATIRLAYAMADI
Dün mahkeme heyeti, savcı İsmail Şafak, adli tıp uzmanı, Aygün ailesinin avukatları Cem Cihan, Murat Yılmaz, Türkiye İnsan Hakları Vakfı temsilcisi Avukat Senem Doğanoğlu, Adli Tıp Uzmanları Derneği temsilcisi bir adli tıp uzmanı ve Aygün'ün babası İsmet Aygün ile sanık Yılmaz olay yerine gitti. Yaklaşık 2 saat süren keşifte, Aygün'ün atladığı duvar ve Yılmaz'ın ateş ettiği yerin mesafe ölçümleri yapıldı ve tutanak tutuldu. Olayı anlatması istenilen sanık polis Yılmaz'ın olayı net hatırlayamadığını söylediği, sadece merdivenin 4. basamağında ayağının kayıp düştüğünü ama nasıl düştüğünü ve Aygün'ün vurulduğunda hangi pozisyonda olduğunu hatırlamadığını söylediği belirtildi.
"BENİM KURŞUNUMLA VURULDU"
Savcılığa verdiği ilk ifadesinde “Maktül benim silahımdan çıkan kurşunla vuruldu” diyen Yılmaz, ikinci ifadesinde böyle bir cümle kurmamıştı. Merdivenlerin basamaklarının yüksek ve düzensiz olduğunu belirten Yılmaz, “Hatta bazı basamakların kenarları yıpranmıştı. Bu şekilde 3. ya da 4. basamakta önüme bakarak inerken sağ ayağım kaydı ve önce dirseklerimi daha sonra sırtımı yere vurdum. Giydiğim ayakkabı emniyetin verdiği altı köseli ayakkabıydı. Merdivende herhangi bir ıslaklık ya da kayganlık yoktu. Belirttiğim şekilde ayağımın kaymasıyla sırt üstü yere düştüğüm sırada silahım ateş aldı” şeklinde ifade verdi. Yerden kalkıp Aygün’ün yanına gittiğinde de Aygün'ün belinde “az biraz kan olduğunu fark ettim” demişti.
KAÇ KOVAN VAR BELLİ DEĞİL
Ölü muayene tutanağında Aygün’ün sağ kalçasında 2 mermi giriş-çıkış deliği, kalçasının üzerinde 4. bel omurunda ise bir mermi izi yer aldığı ifade edilmişti. Olaydan hemen sonra 12:00’de hazırlanan ilk olay yeri krokisinde 6 boş kovan gösterilirken, aynı polisin yarım saat sonra hazırladığı görgü ve tespit tutanağında ise boş kovan sayısı 8 olarak belirtilmiş, polis fezlekesinde ise kovan sayısı 7 olarak yazılmıştı. Balistik raporuna göre ise boş kovanlardan 5’i Yılmaz’ın silahında 2’si ise diğer polisin silahından çıkmıştı.